Yanılsamalar sergisi İstanbul'da açıldı

Antalya’lı Ressam Merve Turgut İstanbul’da ‘Yanılsamalar’ adını verdiği sergisini Tuhafier’de açtı.

13.10.2019 - 15:27 Yayınlanma

12.01.2021 - 13:10 Güncelleme

713 Gösterim

Genç ressam Merve Turgut uzun zamandır üzerinde çalıştığı eserlerin sergilenmesi için en uygun zamanı beklediğini ve bu zamanın da geldiğini belirterek, “İstediğim birikimi yapana kadar ve kendimi gerçekten hazır hissedene kadar bekledim. Çünkü doğru zaman ve yeterlilik benim için çok önemli. Bu sergimde 29 adet şahsi eserime yer verdim” dedi.

Sonsuza kadar eğitim

Merve Turgut, “Hayat yaptığınız planlarla hiçbir zaman denk gitmez. Ama en çok istediğim iki şey var. Biri, kendi galerimin olması ve eserlerimi sadece kendi galerimde sergilemek.

Diğeri de, yurt dışında yüksek lisans yapmak. Biliyorum ikisi de olacak ama süreç var. Yeni sergim 25 Ocak 2020 de Nişantaşı Maji de gerçekleşecek ve hepsi yeni eserlerden oluşacak.

Hayatım boyunca resim yaptım. Bu benim ruhumda olandı. Ve farkında olduğum tek şeyse bu işi hiç bir zaman tam olarak öğrenemeyeceğim. 80-90 yaşına dahi gelsem öğrenmem ve araştırmam devam edecek.

Sanatta öğrenmek bitmiyor. Sonsuzluk ile eşit sanat.

Evren’de ki güç

Genç Ressam Turgut, “Sanat insanlığın varoluşundan itibaren çevremden aldığım duyum, düşünce ve tecrübelerimi ifade etmemin bir yolu. Sanatın içinde yer alan dışa vurum duygusu evreni ifade etme biçim dilimi oluşturuyor.

Fransız yazar Joachim Gasquet‘ in , Paul Cezanne için söylediği gibi “Size anlatmak istediğim daha gizemlidir, varlığın köklerine , duyuların ele gelmeyen kaynağına karışmıştır.

Görme eyleminin gerçekleşmesinin ardından algı devreye girmiş ve bu bağlamda farkındalık kazanılmıştır. Bilinen evrende maddenin en küçük yapı taşı olan atomlar sürekli hareket halindedir.

Negatif ve pozitif yükler oluşmaktadır. Atomda ki yüklerin birbirini ittiğini düşünürsek bu düzlemde titreşimler oluşmaktadır” dedi.

İç dünyamızın göstergesi

Merve Turgut, “Görme eylemi algı boyutunun bir yansımasıdır. Ne düşündüğümüzün neyi anlatmak istediğimizin dışa vurumu olmakla beraber kendi varlığımızın ve iç dünyamızın göstergesidir.

Sanat yapıtlarında ışık/hız/ hareket, kavramları sanat yüzeyinde tüy ve sarmaşık biçiminde görünür kılınıyor. Algımızın yetmediği görme eylemini anlatan titreşimli portre ve bedenlerin bulunduğu çalışmalarımda her biri farklı bir enerji ve boyutu

yansıtan imgelerle plastik bir biçimde aktarılıyor. Fiziksel ve algısal bir bağlam sunan nesneler organik yapılarla birleşerek yanılsamaları oluşturuyor.

Çalışmalarım anlamsal, biçimsel ve dokusal özellikleri nedeniyle yanılsama teması etrafında toplanıp, farkındalık olgusunun gözlerle olan ilişkisini tanımlıyor” diye konuştu