Tetikçi

Tetikçiler,  biri hesabına insan hayatına direk kastetmeyi amaçlayan kişilerdir. Bunların olmazsa olmaz özellikleri insani duygular taşımamalarıdır.  Bundan dolayı, hedef aldıkları kişiyi, yaşına, konumuna, ülkesine yaptığı hizmetlere, sevenlerine, eşine, çocuklarına bakmaksızın ortadan kaldırırlar.  Bu kişilerin gazabından korunmak için,  özellikle kritik görevlerde yer alan kişiler için özel araçlar,  özel eğitimli korumalar tahsis edilir.  Ancak çoğu zaman bunlar da yetersiz kalır ve tetikçi görevini yerine getirir. Ve…

 Ancak bu tetikçilerin en zalimini, en acımasızını ise içimizde taşırız da haberimiz olmaz veya haberimiz olsa da gerekli önlemi almayız.  Bundan dolayı bu tetikçi görevini daha kolay ve acı çektirerek, işkence yaparak bitirir. Bu acımasız tetikçinin adı yüksek tansiyon olup,  hipertansiyon olarak nam salmıştır.

 Bütün tetikçiler mutlak başarı için uzun süre ön çalışma yaparlar ve zamanı geldiğinde işi bitirirler. Bizim tetikçi de aynı düşünceyi benimser ve boş durmaz hedef aldığı hayati organın damarında gerekli alt yapıyı hazırlar. Ve bekler… Çok sabırlıdır, en savunmasız anı kollar…

 Hipertansiyon olarak nitelendirdiğimiz azılı tetikçin dünyadaki oranı çok yüksek olup, erişkin nüfusun yaklaşık %40-50’sini tehdit etmektedir. Ancak, bu kişilerin yarısı tetikçiden habersizdir.  Haberi olan kişilerin yarısına yakın kısmı hiç önlem almamakta, önlem alanların yarısı ise yetersiz almaktadır.  Yani bizim tetikçi elini kolunu sallayarak her yerde gezmektedir.

 Kurşun adres sormaz misali,  bizim tetikçinin de nereyi hedef alacağı belli olmaz. Ancak, o da bütün tetikçiler gibi işini tam bitirmek için beyin, kalp ve aort  gibi hayati organları hedef almayı sever. Beyni hedef aldığı taktirde, ya kanama ya da beyni besleyen damarda tıkanmaya neden olur.  Her iki ölümcül hadisenin de en önemli failini oluşturur.  Bazen de kalbi hedef alarak 12’den vurmak ister ve kalp krizine neden olur. Kalp krizlerinin de en önemli failini oluşturur.  Bunda da uzun yıllar yaptığı hazırlığın katkısı büyüktür. Yıllar boyunca damar duvarı üzerinde plak isimli barikat oluşturduktan sonra bunu patlatarak havaya uçurur ve krize neden olur. Diğer bir ifade ile, yüksek kan basıncı damar duvarındaki plakları çatlatarak üzerinde pıhtı oluşturur ve damarı tama yakın tıkayarak, buna bağlı kalp krizine neden olur.  Bu esnada kişilerin önemli kısmı kaybedilir.

 Bizim tetikçinin en sevdiği hedeflerden birisi de bütün vücuda kanı dağıtan en büyük atardamarımız olan aort damarıdır. Bunda da yine ön çalışmasını iyi yapar ve zamanı gelince tetiği çeker.  Yüksek basıncın etkisine bağlı yıllarca damarı genişletir, duvarını inceltir ve hazırlık tamamlanınca tetiği çeker. Ve… Çok şiddetli ağrı eşliğinde damar duvarı yırtılarak, kişilerin önemli kısmı saatler içerisinde kaybedilir.  Bu durum sıklıkla, tansiyon yüksekliği olan fakat ilaç kullanmayan veya yetersiz kullanan kişilerde heyecan, stres ve spor esnasında gelişir. 

 Hipertansiyonun tetiklediği bu ölümcül problemlerden kurtulan kişilerin önemli kısmı bundan sonraki hayatlarını, böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği, felç, görme kaybı gibi hastalıklar ile geçirirler. Bu dönemde de tetikçi işin peşini bırakmaz, takiptedir. Her an...

 Bundan dolayı erişkin yaş grubundaki kimselerin tansiyon yüksekliği olup olmadığı kontrol edilmeli, eğer yüksekse bu kişiler yeterli dozda ve düzenli olarak ömür boyu ilaçlarını kullanmalıdırlar.  Bu kişiler,   ilaçlarını almadıkları gün, içimizdeki acımasız tetikçinin her an ölümcül bir problemi tetikleyeceğini akıllarında bulundurmalıdırlar.