İsminin açıklanmasını istemeyen tarım sektöründen bir isim, bazı seracıların kendi yetiştirdikleri ve piyasaya verdikleri ürünlerini kendilerinin yemediğini, bunun yerine seraların yanında hazırladıkları özel bölümlerde kendileri için sebze yetiştirdiklerini iddia etti Bu iddialar karşısında araştırma yapan mygazete haber merkezi konuyla ilgili yeterli bir bulguya ulaşamadı. 
Geçmiş dönemlerde toprağın haziran ile eylül ayları arasında dinlendirildiğini söyleyen ziraatçı, “Şimdi bütün yıl boyunca ara vermeden üretim yapılıyor. Nadasta kalan dönemde toprak mineral depolar, ilacından, zehrinden bir nebze olsun arınır, havalanır, temizlenirdi. Şimdilerde toprak dinlendirilmiyor. Bu nedenle Avrupa ülkelerinden bazıları bizden ürün almayabiliyor. Topraksız üretimin yapıldığı Hollanda gibi ülkeleri tercih edebiliyorlar ancak bizim ürünlerimizden genel manada en ufak bir problem görünmüyor. 
Geçmiş dönemlerde toprağın haziran ile eylül ayları arasında dinlendirildiğini söyleyen ziraatçı, “Şimdi bütün yıl boyunca ara vermeden üretim yapılıyor. Nadasta kalan dönemde toprak mineral depolar, ilacından, zehrinden bir nebze olsun arınır, havalanır, temizlenirdi. Şimdilerde toprak dinlendirilmiyor. Bu nedenle Avrupa ülkelerinden bazıları bizden ürün almayabiliyor. Topraksız üretimin yapıldığı Hollanda gibi ülkeleri tercih edebiliyorlar ancak bizim ürünlerimizden genel manada en ufak bir problem görünmüyor. Yerli tohumla üretiyorlar
Özelliğini yitirmiş topraklarda yetişen sebzelerin besin değerlerinin azaldığını sözlerine ekleyen ziraatçı, “Seracılar da kendi yetiştirdikleri ürünleri elbette yiyorlar ancak minarel bakımından daha verimli olması için keşke nadasa bırakabilseler ama şu anda onlarda ekonomik düşündükleri için ne yazık ki nadasa bırakamıyorlar. Eskiden seraların yanında özel bölümlerde eski yerli tohumlardan ürettiklerini kullanıyorlardı ama artık mineral bakımndan neredeyse çok fark kalmadı. 
