Türk Dünyası Yeni Bakış’ta buluştu! Azerbaycan ve KKTC’de neler oluyor?

Her hafta farklı konu ve konukların yer aldığı, MYGazete.com Genel Yayın Yönetmeni, Akdeniz Gazeteciler Federasyonu ve Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni’nin moderatörlüğünü yaptığı Yeni Bakış programının dün akşamki canlı yayın konukları, Bakü’den Lider TV Programcısı Gazeteci Nurane Güler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden Kıbrıs Postası Yazarı Av. Feyzi Hansel oldu.

“ELİ KANA BULAŞANLARIN CEZASINI VERSİNLER”

Programa, Hocalı Katliamı’nda hayatını kaybedenlerin anılması ile başlandı.

Hayatını kaybedenleri rahmetle anan Nurane Güler, “Hakikaten de Hocalı Soykırımı sadece Azerbaycan için değil sadece Türk Dünyası için değil, bütün beşeriyetin bugüne kadar göremediği katliamdı. Bir soykırımdı. İnsanlığa sığmayan bir hareketler. Bunu hiçbir korku filminde bile göremezsiniz. Hiçbir milletin başına böyle felaket gelmemiştir. Bunu bütün dünyaya beyan ediyoruz ki bunu soykırım gibi tanısınlar. Hocalı'da eli kana bulaşanların cezasını versinler.” dedi.

“ALLAH’IN LANETİ ÜZERLERİNDEDİR”

Av. Feyzi Hansel de “Hocalı katliamı dehşet bir şeydir. Biz 74 öncesini Kıbrıs’taki soykırımları görmedik. Ama bu soykırımları, katliamları bu savaşı görenlerin evlatlarıyız. Hocalı katliamı olduğunda ben 10 yaşındaydım. Bütün evlerin duvarlarına Azerbaycan bayrakları döşediydim. Her gün dua ederdim. Allah korusun insanları diye. Çünkü bizde de Murat Ağa’da oldu. Atlılar'da oldu. Sandallar'da oldu. Küçücük bebekleri dozerlerle sandığa gömdü Rumlar Kıbrıs’ta. O katliam nerede olursa olsun. Hangi millete olursa olsun. Hangi ırka, hangi dine olursa olsun. Hiç kabul edilebilecek. Hoş görülebilecek bir şey değildir. Kim ki katliama vesile olur. Kim ki katliama çanak tutar. Zannederim inananlar için Allah’ın laneti üzerlerindedir.” ifadelerini kullandı.

KKTC’DE SON DURUM NEDİR?

Pandemi sürecinde KKTC’de alınan tedbirleri açıklayan Av. Feyzi Hansel, “Aslında bir aya yakın ülke genelinde bir kapanma oldu. Sadece marketler, benzin istasyonları ve kasaplar gibi elzem ihtiyaçları karşılayan yerler açık oldu. Bir de devletin tahsilat yapmasını sağlayacak kamu, kurum ve kuruluşları açık oldu. Maalesef bu hafta ucu açık bir açılıma gidildi. Bütün iş yerleri açılmadı. Ama hala vaka sayılarımız yüksek gidiyor. Sağlık altyapımız mevcut vaka sayılarına müdahale yapmaya kafi gelmediği için başka da çare yoktu. Ne kadar erken bir açılıma gideceğimizi bana sorsanız şahsen ben emin değilim. Bakanlar Kurulu’nun kararlarının açıklanmasını bekliyoruz. Ayrıca Allah zeval vermesin Türkiye’mize. Pandemi sürecinde Türkiye burada 45 günde hastane yaptı.” şeklinde konuştu.

“KIBRIS’TA 20 BİN KİŞİYİ SORUNSUZ AŞILAYAMADIK”

Feyzi Hansel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Maalesef aşılama programı arzu edilen çerçevede devam edemiyor. Geçtiğimiz hafta dikkatimi çekti. Sayın Fahrettin Koca, bugün Türkiye’de 500 bin kişi aşılayacağız dedi. 500 bin kişi sorunsuz aşılandı. Ama biz Kıbrıs’ta 20 bin kişiyi bile sorunsuz aşılayamadık. Rayına oturmamış bir aşılanma programı var. Başbakan geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanını görevden aldı. Yeni bir Sağlık Bakanı atadı. Gördüğüm kadarıyla Sağlık Bakanlığı’nın üst yönetiminde de hızlı ve iyi değişimler oldu. Ümit ederim ki aksayan işler bir an önce yoluna girer.”

“AZERBAYCAN’DA KORONAVİRÜS DİYE BİR ŞEY KALMAYACAKTIR”

Gazeteci Nurane Güler de, “Azerbaycan’da alınan tedbirler sayesinde iyi gelişmeler yaşandı. İnsanların para vermeden devlet tarafından muayene olmaları sağlandı. Çok şükür ki artık sayılar azaldı. Artık okullarımız açılacak. Çocuklar okula gidecek. Bu duruma seviniyoruz. Benim şahsi fikrimdir ki yazdan sonra Azerbaycan’da koronavirüs diye bir şey kalmayacaktır.” yorumunu yaptı.

“AZERBAYCAN KIBRIS İÇİN ÇOK ÖZEL BİR YERDİR”

Kıbrıs söz konusu olduğunda Türkiye’nin destek olduğunun altını çizen Feyzi Hansel, “Bizim burada ne istediğimize karar vermemiz lazım. Örneğin, 15 Kasım’da Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, bizim bağımsızlık günümüzde adaya ziyarette bulundu. Çok etkili ziyaret oldu. Orada yaptığı konuşmada Azerbaycan ile Kıbrıs’ın bir araya geleceğini söyledi. Bu bizim için çok heyecan vericiydi. Çünkü Azerbaycan, Kıbrıs için çok özel bir yerdir. Azerbaycan’dan Kıbrıs’a pek çok öğrenci geliyor. Yıllardır Azeri öğrenciler eğitim görüyorlar. Azerbaycan ile bu kadar gönül bağımız olduğu bir ortamda Azerbaycan ile ne seyahat anlamında ne turizm anlamında ne de ticaret anlamında hiç bağımızın olmaması bence ciddi bir sıkıntıdır. Bizim hükümetimizin bunları da planlaması gerekir. Tabii ki uluslararası hukukun yarattığı bir takım sıkıntılar vardır. Ama ben inanıyorum ki bu Karabağ sorununun çözülmesi arkasından Türkiye’nin Kafkasya’da önünü kapatacak bazı sorunların çözülmesiyle de bir takım teknik engeller Kuzey Kıbrıs’ın lehine aşılabilecek durumdadır. Karabağ sorunu Azerbaycan’ın da önünü kapatan bir sorundu. Kıbrıs’ın Kuzeyi ile gerekli diplomatik temasları arzu edilen seviyede kurmasına engel olan bir sorundu. Ümit ederim ki bunlar da aşılacak.” açıklamasını yaptı.

AZERBAYCAN’DA NELER YAŞANDI?

30 yıldan sonra topraklarına kavuştuklarını belirten Nurane Güler, “Topraklarımızda hiçbir evimizin kalmadığını gördük. Büyük kasabalar yerle yeksan oldu. Bunu herkes gördü. Bütün Dünya da gördü. Bu toprakları işgalde saklayan Ermeniler bunu bir daha sübut ettiler ki bütün Dünya’ya onlarda biliyorlardı ki bu topraklarda sona kadar yaşamayacaklardı. Eğer yaşayacaklarını bilselerdi o toprakları viran koymazlardı. Harabeye çevirmezlerdi. O topraklarda hiçbir iş görmemişler.” dedi.

“DÜNYA 5’TEN BÜYÜKTÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Dünya 5’ten büyüktür’ sözünden örnek veren Feyzi Hansel, “‘Dünya 5’ten büyüktür’ bunu herkes kabullenmek zorundadır. Bu beşli dünyanın yarattığı düzene bakarsak KKTC’nin bir devlet olarak tanınması aslında uluslararası hukuk açısından pek mümkün görünmüyor. Çünkü Birleşmiş Milletler’in bir kararları var. Kuzey Kıbrıs’ın tanınmasını bloke eden kararlar var. Dünya değişiyor. Devletlerin tanınması hukuki bir konu olmaktan ziyade siyasi bir konudur. Bu sahip olduğumuz değerler, sahip olduğumuz zenginlikler, stratejik konumumuz, işbirliği içinde olduğumuz ülkelerin sağladığı destek gibi çok çeşitli unsurlardan etkilenecek olaydır. Eğer dünya bu 5 ülkenin arasına sıkışıp kalıyorsa o beş ülkenin ümit ettiği dünya, bizim dünyamız değil.” şeklinde konuştu.