AK Parti Sözcüsü Çelik, AK Parti MYK toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, Asgari Ücret Komisyonu'nun zamanında toplanacağını ve herhangi bir şekilde takvimde oynamanın olmadığını aktardı.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, ekonomik saldırıların Avrupa'dan bir başkentten yapıldığı sözlerine ilişkin Çelik, “Ekonomik saldırının dış kaynaklı olduğuna dair çeşitli açıklamalar dinledik. Bunun dışarıda sistematik bir şekilde, belli açıklamalarla tırmandırılmak istenen bir süreç olduğu görülüyor. Bunun ilerde konuşulacak tarafları ve şimdi konuşulacak tarafları vardır. Şimdi konuşulacak tarafları bu kadardır. Benim bu konudaki suskunluğumdan bile bir sonuç çıkartırsınız. Saldırıların o gün kimlerin söylemleri ile gerçekleştiği, nasıl ortaya çıktığı her şekilde ortadadır. Türkiye bu kadar sistematik ve vahşi bir saldırıyı kendi imkan ve kapasitesiyle atlatmayı başarmıştır” diye konuştu.
“Kati Piri'yi ciddiye almayın. Türkiye raportörü olmasına rağmen Türkiye'yi tanımayan bir kişidir. Türkiye'de hangi gelişme olsa en son Havalimanı ile ilgili gelişmede de benzer bir rahatsızlık duyduğunu belli ediyor. Duygusal olarak Türkiye karşıtlığına angaje olmuş. Ciddiye alınacak bir şey değil. Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile ilgili raportörünün bu duruma düşmesi hepimizin üzerinde ciddiyetle düşünmesi gereken bir meseledir.” Kılıçdaroğlu'nun son yaptığı grup konuşmasında ortaya koyduğu sözlerin utanç verici olduğunu vurgulayan Çelik, “Kendisi askerlikle ilgili meselelerden bahsederken siyasette bir kural vardır. Hangi siyasi tutumu savunursan savun aileleri bunun dışında tutacaksın. Utanç verici bir şekilde kendi oğlunun askerliğinden bahsederken Cumhurbaşkanımızın oğullarının askerlik konusunu gündeme getiriyor. Cumhurbaşkanımızın oğullarından bir tanesi askerlik görevini yurt dışında okurken ilgili kanuni düzenleme çerçevesinde icra etmiştir, diğeri sağlık sorunları gereği icra edememiştir. Bunu gündeme getirmek bu genel başkana yakışıyor mu? Şahsiyetli siyasetçiler ailelerle ilgili bir konu olduğu zaman kendilerini öne atarlar. Kılıçdaroğlu, kendisi ile ilgili bir konu gündeme geldiğinde cevap vermek için hem kendi ailesini hem de Cumhurbaşkanımızın ailesini işin içine karıştırıyor. Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanımızın ailesinden özür dilemesi gerekiyor, kendi ailesinden de özür dilemesi gerekiyor. Bu saygın olmayan, güçlü siyasi şahsiyetlere siyasi şahsiyet olmanın vasıflarına yakışmayan durumu kınıyoruz” ifadelerini kullandı.
Melih Gökçek açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Melih Gökçek ile ilgili dün yaptığı açıklamaların sorulması üzerine Çelik, “Cumhurbaşkanımız, Gökçek ile ilgili olarak kendisinin dava arkadaşlığına, kardeşliğine bir vurgu yaparak, ‘Biz Gökçek ile 1994'ten beri dava arkadaşıyız, kardeşiz. Bugüne kadar beraber geldik, bundan sonra da beraber gideceğiz' dedi. Bu, Gökçek'in AK Parti ailesinin içerisinde kardeşlikle, dava arkadaşlığıyla nitelenen bir siyasi şahsiyet olduğuna dönük bir vurgudur. Gökçek tanımadığımız bir şahsiyet değil. AK Parti ailesinin içinde olan bir siyasetçi. Bulunduğu konum ne olursa olsun bu değişmez, dava arkadaşlığı, kardeşlik değişmez. Bu açıklamalar kimlerin aktif olarak hangi ilde aday olacağı veya olup olmayacağı şeklinde bir sonuca şu aşamada götürmez” cevabını verdi. Yunanistan'ın karasularını kademeli olarak arttıracağı söylemlerine yönelik Çelik, “Türkiye buna müsaade etmeyecektir. Bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Kendilerine, yüce Meclis'in 1995 yılında aldığı karadaki ikazı hatırlatıyorum. Bu şekilde karasularının kademeli olarak arttırılmasıyla ilgili en ufak çabaya Türkiye tarafından en sert cevap verilecektir. Son zamanlarda bunlara cevap verme hususunda Deniz Kuvvetlerimiz çok yüksek bir performans gösteriyor. 7'nci parsel dedikleri bölge bizim kıta sahanımız içindedir. Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından gerekli cevap verilir. Fatih Gemisi silahlı kuvvetlerimiz tarafından korunmaktadır. Yunan ve Rum tarafında herhangi bir girişimde bulunmamalarını, daha yapıcı olmalarını tavsiye ederiz. Yunan tarafı 1995'teki Meclis'in ikazını unutmasın, Türkiye Cumhuriyeti unutmaz, gereğini yerine getirmek konusunda da tereddüt etmez” açıklamasını yaptı. Kati Piri'nin İstanbul Havalimanı ile ilgili açıklamalarını da değerlendiren Çelik, konuya ilişkin şunları söyledi:“Kati Piri'yi ciddiye almayın. Türkiye raportörü olmasına rağmen Türkiye'yi tanımayan bir kişidir. Türkiye'de hangi gelişme olsa en son Havalimanı ile ilgili gelişmede de benzer bir rahatsızlık duyduğunu belli ediyor. Duygusal olarak Türkiye karşıtlığına angaje olmuş. Ciddiye alınacak bir şey değil. Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile ilgili raportörünün bu duruma düşmesi hepimizin üzerinde ciddiyetle düşünmesi gereken bir meseledir.” Kılıçdaroğlu'nun son yaptığı grup konuşmasında ortaya koyduğu sözlerin utanç verici olduğunu vurgulayan Çelik, “Kendisi askerlikle ilgili meselelerden bahsederken siyasette bir kural vardır. Hangi siyasi tutumu savunursan savun aileleri bunun dışında tutacaksın. Utanç verici bir şekilde kendi oğlunun askerliğinden bahsederken Cumhurbaşkanımızın oğullarının askerlik konusunu gündeme getiriyor. Cumhurbaşkanımızın oğullarından bir tanesi askerlik görevini yurt dışında okurken ilgili kanuni düzenleme çerçevesinde icra etmiştir, diğeri sağlık sorunları gereği icra edememiştir. Bunu gündeme getirmek bu genel başkana yakışıyor mu? Şahsiyetli siyasetçiler ailelerle ilgili bir konu olduğu zaman kendilerini öne atarlar. Kılıçdaroğlu, kendisi ile ilgili bir konu gündeme geldiğinde cevap vermek için hem kendi ailesini hem de Cumhurbaşkanımızın ailesini işin içine karıştırıyor. Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanımızın ailesinden özür dilemesi gerekiyor, kendi ailesinden de özür dilemesi gerekiyor. Bu saygın olmayan, güçlü siyasi şahsiyetlere siyasi şahsiyet olmanın vasıflarına yakışmayan durumu kınıyoruz” ifadelerini kullandı.