Türk Kanser Araştırmaları ve Savaş Kurumu ile Antalya Meme Kanseri Derneği, Memorial Sağlık Grubu öncülüğünde meme kanserinin nedenleri, koruyucu faktörleri, erken tanısı ve tedavideki son gelişmelerden bahsetmek amacıyla bir basın toplantısı düzenledi. Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, Prof. Dr. Ömer Özkan ve Prof. Dr. Cumhur Avcı’nın katılımıyla gerçekleşen toplantıya Antalya Gazeteciler Cemiyeti ev sahipliği yaptı.
Her 38 kadından biri ölüm riski taşıyor
Kadınlar arasında en çok rastlanan kanser türünün meme kanseri olduğunu belirten, Prof. Dr. Ömer Özkan “ Her yıl dünyada 2,1 milyon kadın meme kanseri ile savaşıyor ve tanı koyulan her 38 kadından birisi meme kanserine bağlı ölüm riski ile karşı karşıya. Bu yüzden meme kanserinde erken tanı yaşam süresini uzatır” dedi. Batılı ülkelerde meme kanseri saptama oranı %5-7 iken Türkiye’de bu oranın %20 olduğunun altını çizen Özkan, “Ülkemizde meme kanseri tanısı alan kadın sayısının yıllar içinde artacağını tahmin etmekteyiz. Meme kanseri farkındalığı ve 40 yaşından sonra mamografi taramaları bu nedenle son derece önemli” dedi.
Alkol en belirgin risk faktörü
Meme kanserindeki en belirgin risk faktörünün alkol olduğunu belirten Prof. Dr. Cumhur Avcı, günde birden fazla alkollü içki tüketen kadınların, içmeyenlere göre %20 daha fazla meme kanseri riski taşıdığını söyledi. Meme kanseri riskinin obezite ve uzun vadeli sigara kullanımı ile de artacağının altını çizen Avcı, “Zayıf kadınlar, obezite sorunu olan kadınlara göre kanser riskini %25’e kadar düşürüyor. Uzun vadeli sigara içen kadınlarda da meme kanseri riski artabilir” dedi.
Ayrıca Avcı, meme kanserinde erken tanı koyabilmek için, 20 yaşından sonra her kadının ayda bir kez ayna karşısında memesine bakarak deformite, simetride kayıp, meme cildi ve meme başında değişiklik olup olmadığını kontrol etmesi gerektiğini söyledi. Hastalığın %70’inin genetikle alakası olmadığını belirtti. Silikon milyonda bir oranda meme kanseri yapabilir Meme kanseri cerrahisinde, estetik operasyon adımlarını anlatan Prof. Dr. Ömer Özkan silikonun meme kanserine etkisine de değindi. Özkan, “3 yıl önce olsaydı silikonun kansere asla yol açmayacağını söyleyebilirdik. Fakat şuan çok az da olsa silikonun etrafında gelişen kılıftan bir kanser türü, bir lenfoma türünün geliştiği anlaşıldı. Türkiye'de hiç böyle bir vakaya rastlamadık. Dünyada yüz tane hasta yok. Gerçek nedeni bilinmiyor. Ancak erken saptandığında tedavi edilebilir. Bu insanları korkutacak bir durum değil. İyi kötü durumu düşünüldüğünde erken tanıyı, fark edilebilirliği artırıyor ama milyonda bir kılıfından kanser gelişebileceğini insanların bilmesi gerekir. 1-2 tane suçlanmış protez türü var. Yaygın olarak kullanan markalar arasında bizim kullandığımız markalarda yok” dedi. Akdeniz diyeti kanser riskini azaltır Alkol tüketimi, sigara kullanımı, obezite, sosyal medya bağımlılığı ve iş stresi meme kanseri riskinin arttıracağını söyleyen Özkan toplantıyı şu sözlerle noktaladı: “Meme kanserini önlemek için mutlaka Akdeniz diyeti uygulayın. Dünyanın her yerinde kabul edilmiş olan bu diyet, kanserin düşmanıdır.”
Kadınlar arasında en çok rastlanan kanser türünün meme kanseri olduğunu belirten, Prof. Dr. Ömer Özkan “ Her yıl dünyada 2,1 milyon kadın meme kanseri ile savaşıyor ve tanı koyulan her 38 kadından birisi meme kanserine bağlı ölüm riski ile karşı karşıya. Bu yüzden meme kanserinde erken tanı yaşam süresini uzatır” dedi. Batılı ülkelerde meme kanseri saptama oranı %5-7 iken Türkiye’de bu oranın %20 olduğunun altını çizen Özkan, “Ülkemizde meme kanseri tanısı alan kadın sayısının yıllar içinde artacağını tahmin etmekteyiz. Meme kanseri farkındalığı ve 40 yaşından sonra mamografi taramaları bu nedenle son derece önemli” dedi.

Meme kanserindeki en belirgin risk faktörünün alkol olduğunu belirten Prof. Dr. Cumhur Avcı, günde birden fazla alkollü içki tüketen kadınların, içmeyenlere göre %20 daha fazla meme kanseri riski taşıdığını söyledi. Meme kanseri riskinin obezite ve uzun vadeli sigara kullanımı ile de artacağının altını çizen Avcı, “Zayıf kadınlar, obezite sorunu olan kadınlara göre kanser riskini %25’e kadar düşürüyor. Uzun vadeli sigara içen kadınlarda da meme kanseri riski artabilir” dedi.
Ayrıca Avcı, meme kanserinde erken tanı koyabilmek için, 20 yaşından sonra her kadının ayda bir kez ayna karşısında memesine bakarak deformite, simetride kayıp, meme cildi ve meme başında değişiklik olup olmadığını kontrol etmesi gerektiğini söyledi. Hastalığın %70’inin genetikle alakası olmadığını belirtti. Silikon milyonda bir oranda meme kanseri yapabilir Meme kanseri cerrahisinde, estetik operasyon adımlarını anlatan Prof. Dr. Ömer Özkan silikonun meme kanserine etkisine de değindi. Özkan, “3 yıl önce olsaydı silikonun kansere asla yol açmayacağını söyleyebilirdik. Fakat şuan çok az da olsa silikonun etrafında gelişen kılıftan bir kanser türü, bir lenfoma türünün geliştiği anlaşıldı. Türkiye'de hiç böyle bir vakaya rastlamadık. Dünyada yüz tane hasta yok. Gerçek nedeni bilinmiyor. Ancak erken saptandığında tedavi edilebilir. Bu insanları korkutacak bir durum değil. İyi kötü durumu düşünüldüğünde erken tanıyı, fark edilebilirliği artırıyor ama milyonda bir kılıfından kanser gelişebileceğini insanların bilmesi gerekir. 1-2 tane suçlanmış protez türü var. Yaygın olarak kullanan markalar arasında bizim kullandığımız markalarda yok” dedi. Akdeniz diyeti kanser riskini azaltır Alkol tüketimi, sigara kullanımı, obezite, sosyal medya bağımlılığı ve iş stresi meme kanseri riskinin arttıracağını söyleyen Özkan toplantıyı şu sözlerle noktaladı: “Meme kanserini önlemek için mutlaka Akdeniz diyeti uygulayın. Dünyanın her yerinde kabul edilmiş olan bu diyet, kanserin düşmanıdır.”