Yeni programın en dikkat çekici özelliği, ders kitaplarının tamamen yenilenmesi ve ünite sayılarının azaltılması. Bir yılda 12 olan ünite sayısı 8'e düşürülecek. Bu, öğrencilere konuları sindirmeleri için daha fazla zaman tanıyacak ve ezberden uzak, pratik odaklı bir eğitim modeli sağlayacak.
Ankara Bilim Üniversitesi Eğitim Uzmanı İsmail Soylu, bu değişimi "Maarif modeli etkileşimli öğrenme" olarak tanımlıyor. Soylu, yeni sistemin sadece sınıf içinde değil, okul koridorlarından laboratuvarlara ve hatta günlük yaşama kadar her yerde İngilizce öğrenimini teşvik edeceğini belirtiyor.
Sınıflar seviyelere ayrılıyor
Öğrencilerin bireysel gelişimlerine odaklanan yeni sistem, sınıfların seviyelere göre üç ayrı gruba ayrılmasını öngörüyor. Her öğrenci, kendi seviyesine uygun aktivitelerle ders işleyecek, bu da öğrenme sürecini daha verimli hale getirecek.Hayatın içinden 8 tema
Yeni İngilizce müfredatı, öğrencilerin dili farklı bağlamlarda kullanabilmesi için 8 temel tema üzerine inşa edildi: okulda yaşam, sınıfta yaşam, evde yaşam, mahallede yaşam, ülkede yaşam, dünyada yaşam, evren ve gelecek. Bu temalar sayesinde öğrenciler, İngilizceyi sadece bir ders olarak değil, hayatın farklı alanlarında kullanmaları gereken bir iletişim aracı olarak görecekler. Ayrıca, her yılın başında 4 haftalık tekrar dönemi ile öğrencilerin eski bilgilerini taze tutmaları sağlanacak. MEB, bu yeni modelin hem devlet okullarında hem de özel okullarda uygulanacağını açıkladı. Amaç, Türkiye'deki tüm öğrencilerin yalnızca İngilizceyi anlamasını değil, aynı zamanda akıcı bir şekilde konuşabilmesini sağlamak.