Antalya’da düzenlenen 15. Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nde turizm sektörünün geleceğine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, özellikle Nisan ve Mayıs aylarındaki erken rezervasyon kampanyalarının sürdürülebilirliğine vurgu yaptı.

Ersoy, uzatılan kış teşvikleri ve sağlanan vergi indirimleri ile sektörün desteklendiğini belirterek, buna rağmen bazı tur operatörlerinin erken rezervasyon indirimlerini hızlı şekilde sonlandırmaya yöneldiklerini ifade etti. Bakan Ersoy, bu yaklaşımın hem iç pazar hem de uluslararası rekabet açısından risk oluşturduğunu dile getirdi.
“Erken rezervasyon Türkiye için avantaj yaratıyor”
Bakan Ersoy, erken rezervasyon kampanyalarının turizmin 12 aya yayılması açısından önemli bir strateji olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Erken rezervasyon indirimlerinin ani şekilde kaldırılması, talep dengesini bozuyor. Bu süreçte hepimizin taşın altına elini koyması gerekiyor.”
Turizm gelirlerine katkı beklentisi
Konuşmada, Türkiye’nin 2024 ve 2025 sezon hedeflerine de değinen Ersoy, sektör paydaşlarının ortak hareket etmesi durumunda turizm gelirlerinde güçlü bir yükselişin mümkün olduğunu söyledi.
Sektör temsilcilerinden destek mesajları
Kongreye katılan turizm profesyonelleri, Bakan Ersoy’un çağrısını olumlu karşıladıklarını belirterek, rekabetçi fiyat politikalarının korunmasının önemine dikkat çekti.
"Turizmde bildiğimiz dönemi geride bıraktık"
AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, turizmde artık nitelik ve özgün stratejilerin belirleyici olduğuna dikkat çekti. Kavaloğlu, "Artık turizmde ‘iyi olmak' yetmiyor. ‘Ben de varım' demek, ‘ben de aynı ürünü sunuyorum' demek, rekabette bizi bir adım ileri taşımıyor. Başarı, fark sağlayan, kendi özgün hikâyesini cesurca anlatan destinasyonların elinde" dedi.
Pandemi sonrası değişen seyahat motivasyonları, iklim krizi, yapay zekâ, jeopolitik belirsizlikler ve ekonomik dalgalanmaların sektörü yeniden tasarlamayı zorunlu kıldığını belirten Kavaloğlu, Antalya'nın sahip olduğu fiyat-kalite dengesi, hava yolu kapasitesi, konaklama altyapısı ve genç nüfusu ile rekabette öne çıktığını ifade etti. Kavaloğlu, "Bizim hedef rakiplerimiz Fransa, İspanya ve İtalya'dır. Yükselen sabit maliyetlerin döviz kurundaki artışın üzerinde seyretmesi ise fiyat-performans rekabetindeki avantajımızı azaltıyor. Tüm bu zorluklara rağmen, fayda-maliyet dengesini her zaman misafirlerimizin lehine korumaya devam ediyor, rakiplerimizle var gücümüzle yarışıyoruz. Ülkemizde 2025 yılının ilk 10 ayında gerçekleşen gecelemelerin yüzde 60'tan fazlası şehrimizde yapılmıştır. Bu yıl yakaladığımız güçlü performans, 2026 yılına da büyük bir umutla girmemizi sağlıyor. Önümüzdeki yıl, tüm zorluklara rağmen aşmamız gereken bir geçiş yılı olacaktır. Bizim rekabet modelimiz fiyat değil, değer rekabetidir. Bizim farkımız indirimli olmak değil, daha iyi olmaktır" diye konuştu.
"Antalya turizmi büyürken Antalya halkının refahı da büyümeli"
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanvekili Büşra Dirgen Özdemir, kentin ağırladığı misafir sayısının sürdürülebilirlik açısından taşıma kapasitesini zorladığına dikkat çekti. Özdemir, "Antalya olarak gecelemenin yarısından fazlasını üstleniyoruz. Bu yoğunluğun taşıma kapasitesinin üzerine çıkması doğal ve kültürel zenginliklerimiz açısından risk taşıyor" dedi.
Yerel yönetimlerin turizmden aldığı payın artırılmasının önemine değinen Özdemir, "Gerçek başarı; turizmin gelişirken Antalya halkının memnuniyetinin, yerel esnafın kazancının, çiftçinin ürününün değerinin artmasıdır" ifadelerini kullandı.
"Turizm çok krizli bir sektör, buna hazır olmalıyız"
Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya'nın her alanda Türkiye'nin en büyük turizm merkezi olduğunu, ancak bunun bir konfor alanı sağlamaması gerektiğini söyledi. Şahin, "Yeni rekabet alanları, yeni destinasyonlar geliyor. Çoklu krizlere hazır olmalıyız. Turizm sektörü krizlere şerbetli olmak zorunda" dedi.
"Hiçbir ambargo Kıbrıs Türk halkının iradesinden güçlü değildir"
KKTC Başbakanı Ünal Üstel de, Rum yönetiminin yıllardır uyguladığı kısıtlamaların uluslararası seyahat özgürlüğü ve turizm etiğiyle uyuşmadığını belirterek, "Hiçbir ambargo Kıbrıs Türk halkının iradesinden, üretiminden ve turizm vizyonundan daha güçlü değildir" dedi.
Direkt uçuşların siyasi gerekçelerle engellenmesinin çağ dışı olduğunu ifade eden Üstel, buna rağmen KKTC'nin Akdeniz'in yükselen destinasyonlarından biri haline geldiğini söyledi.




