Türkiye'de binlerce müridi bulunan ve Anadolu'nun ilk tarikatı olarak bilinen Rufai tarikatının devamı olan Galibilğin Antalyalı mensupları, Kültür Mahallesindeki. “Allah Camii” olarak da bilinen dergahlarında zikirlerini gönüllerince yerine getirmenin huzurunu yaşıyorlar. Her Perşembe günü yatsı namazının ardından  zilsiz tefler ve ney eşliğinde ilahiler okuyan Galibiler, başlarını sallayıp, dönerek ve dualar ederek zikirlerini gerçekleştiriyorlar.

ATATÜRK’E VE CUMHURİYETİ SAYGILI TARİKAT

MY Gazete Haber Merkezi olarak Galibilerin dergahlarındaki zikirlerine katılarak hem yaşananları hem de ibadetleri görüntüledik. Atatürk’e ve Cumhuriyete olan saygılarıyla da bilinen Galibi Tarikatının kurucusu Pir Galip Hasan Kuşçuoğlu, 1993 yılında kendi adıyla, yeni bir tarikat kurduğunu ilân etti ve tarikatine Gâlibîlik ismini verdi. Vikipedi’deki bilgilere göre, Pir Galip Hasan Kuşçuoğlu, 1950 yılında Ali Sezai Kurtaran'ın halifesi Maraşlı Hacı Mustafa Yardımedici'ye biat etti. 1956 yılında kendisine irşâd vazifesi verildiğini ilân etti ve 1993 yılına kadar mürşid olarak faaliyet gösterdi. 1993 yılında kendini pîr ilân ederek kendi tarikatını kurdu.

“HZ MUHAMMED’E VE KURAN’A ‘ACABASIZ’ BAĞLIYIZ”

Galibîlik, Kuşçuoğlu'nun tarifiyle itikadda Maturidî, amelde Hanefî, meşrepte Alevî bir yol olup, Kadirîlik ile Rufâîlik'in birleşiminden oluşturulmuş. Kuşçuoğlu, mensuplarının İslam'ın amelî ve itikadı şartlarına kayıtsız, şartsız uyulmasını ve lakin bu uyumun zamanın şartları ile yoğrulması gerektiğini de vaazetmiş. Zikir şekli cehrî olan Gâlibîlik’i ve onun genel prensipleri Galip Hasan Kuşçuoğlu tarafından şu şekilde açıklanmış: “Ahad olan Hz. Allah’a O’nun gönderdiği peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.)’e ona indirdiği Hz. Kur’an’a acabasız iman ile bağlıyız. Edille-i şer’iyyeye uyumlu Kitap, Sünnet, zamana uyumlu icma, kıyas-ı fukaha prensibi ile, itikatta mezhebimiz İmam Maturidi, amelde mezhebimiz İmam Ebu Hanife, meşrebimiz Alevi “Ben ilim şehriyim Ali kapısı” hitab-ı Resul’e uyarak). Yol olarak Kadiri ve Rufai tariklerinin birleşiminden lütfedilen Tarik-i Galibi.

TÜRKİYE’NİN BİRÇOK ŞEHRİNDE DERGAHLARI VAR

Gâlibîlik, günümüzde İstanbul Gâlibî Vakfı adıyla bir vakıf çatısı altında hizmet veriyor. Ankara'da kurulan vakıf ilk olarak Ankara, Çorum ve İstanbul'da faaliyete başladıktan sonra, bugün Türkiye'nin birçok şehrinde hizmetlerine devam  ediyor. Antalya’nın Kültür Mahallesindeki Tevhid Kuşçuoğlu Camii, Pir-i Galibi H. Galp Hasan Kuşçuoğlu Kitap Sünnete Uyumlu İbadethane olarak adlandırılıyor. Temizliği ve düzeniyle dikkat çeken, tarikat üyeleri tarafından son derece titiz bir şekilde sahiplenilen Kültür Mahallesindeki Camide, tarikat mensubu kadınlar da çocuklarıyla birlikte gelerek bir üst katta ibadet ediyor, zikirlerini gerçekleştiriyorlar. Camide tarikat mensuplarının yanı sıda vatandaşlar da beş vakit namaz kılıyor.

CAMİNİN ÜÇ CEPHESİNDE BÜYÜK TÜRK BAYRAKLARI ASILI

Geniş bir alana sahip olan dergahın (İbadethane) üç cephesinde büyük ebatta Türk bayraklarının asılı olması, tarikatın aidiyeti konusunda da mesajlar veriyor. Müritlerden alınan bigilere göre, çevrede oturan ve tarikatla ilgili bilgi sahibi olmayan bazı kişilerin camiye girip fotoğraf çektikten sonra kaçtıkları ifade ediliyor. Oysa modern bir grup olan Galibiler, kapılarının tüm vatandaşlara açık olduğunu belirterek, dinini yaşayıp manevi huzura ermek isteyenlerin her türlü gericilikten uzak bu İslami felsefenin içinde yer bulabileceklerini gönül rahatlığıyla ibadetlerini yerine ettirebileceklerini ifade ediyorlar.

MÜZE VE SERGİ SALONUNDA NELER VAR?

Caminin yan salonlarından birinde küçük bir müze ve sergi salonu da yer alıyor. Müzede Pir Galip Kuşçuoğlu’na ait koltuk, çalışma masası, Kuranı Kerim, tesbih gibi eşyaların yanı sıra bir zamanların Şiş Burhanı zikrinde kullanılan kılıç ve topuzlu şişler yer alıyor. Sergi salonunda Pir Kuşçuoğlu’nun sözleri, dualar, mürşit ve müritlere tavsiyeler, Hazreti Muhammed’in (SAV) ve Hazreti Ali’nin sözleri yer alıyor. Caminin içnde ve müzede, Yüce Allah (CC)'ı görürcesine ve mümkün olduğunca O'na layık hareket etmek, O'nun görmekte ve izlemekte olduğunu hiçbir zaman unutmamak anlamına gelen ‘Edep Ya Hü’ yazılıları dikkat çekiyor. Dergah’taki bu ruhani ortamda grup sohbetleri ve Pirleri Kuşçuoğlu’nun sohbetlerinin yer aldığı video görüntüleri izleniyor.

FAKİR-FUKARAYA EKMEK VE AŞ DAĞITIMI

Dergahta vatandaşlara ekmek ve yemek dağıtıldığı da belirtiliyor. Tarikatın fakirlere yönelik bu etkinliği şöyle anlatılıyor; Fakir fukaraya mübarek gün ve gecelerde aş, senenin her günü gücümüz nispetinde bedava ekmek dağıtıyoruz. Zengin vatandaşları bu hususta vakıf kanalı ile teşvik ediyoruz. Ve zamanla geniş camiaya her hususta yardımcı olma zevkini bütün kullarına ihsan etmesini tazarru ve niyaz ediyoruz. Bu abd-i âcizin ismine, siyasi ve politik yönü olmayan bir vakıf kurduk. Amacımız fakir ve fukaraya hizmetti. Senelerdir haz duyarak bu vazifeyi ifa etmeyi başlıca zevk ve vazife edinmiştik. Şimdi ise fakir fukaraya, ekmeğini almaya güçlük çeken ailelere yardım ediyoruz. Camimizi odak noktası alarak şemsiye misali imkânlarımız nispetinde ilâ-nihaye ülke çapında götürmeye kararlıyız, inşallah.

‘BEN İLİM ŞEHRİYİM ALİ KAPISI’

Gâlibîlik’i ve onun genel prensipleri Galip Hasan Kuşçuoğlu tarafından şu şekilde açıklanıyor; “Ahad olan Hz. Allah’a O’nun gönderdiği peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V.)’e ona indirdiği Hz. Kur’an’a acabasız iman ile bağlıyız. Edille-i şer’iyyeye uyumlu Kitap, Sünnet, zamana uyumlu icma, kıyas-ı fukaha prensibi ile, itikatta mezhebimiz İmam Maturidi, amelde mezhebimiz İmam Ebu Hanife, meşrebimiz Alevi “Ben ilim şehriyim Ali kapısı” hitab-ı Resul’e uyarak). Yol olarak Kadiri ve Rufai tariklerinin birleşiminden lütfedilen Tarik-i Galibi.

SİYASETTEN VE TİCARETTEN UZAK TARİKAT

Kültür Mahallesindeki dergahta asılı olan panolarda mürşid ve müritlere vakıf adına ticaret yapmalarının yasak olduğu ve hiçbir siyasi gruba bağlı olmadıklarını ve destek almadıklarını belirten  panolar yer alıyor.

GALİBİLİĞİN ALEVİLİKLE BAĞI VE SELÇUKLU SİMGELERİ

İslam dünyasında bazı tarikatların Hz. Ebu Bekir'e bazılarının da Hz. Ali'ye dayandıkları kabul edilir. Silsilelerini Hz. Ali'ye dayandıran tarikatlar genel olarak Alevî meşrep olarak isimlendirilmiş, aynı zamanda cehrî zikri tercih eden tarikatlar da Alevî kelimesi ile nitelendirilmiş, Hz. Ali de cehrî zikri benimseyenlerin pîri olarak kabul edilmiştir. Zikirlerini genel olarak cehri yapan Galibiler de mezhepte Hanefi, meşrepte Alevi olduklarını kabul etmektedirler. Tarikatın kurucusu Galip Hasan Kuşçuoğlu'dur. Ağustos 1993 tarihinde manevi meclisin kararı ile Kadiri ve Rufai tarikinin birleşimi olarak, Galibiliğin bir kol olarak Galip Hasan Kuşçuoğlu'na verildiğine, o mecliste Seyyid Abdulkadir Geylani, Seyyid Ahmed Kebir Rufai, Şeyh Ahmet Yesevi, Şeyh Ahmed Kuddusi daha nice maneviyat büyüklerinin bulunduğuna inanılmaktadır. Kuşçuoğlu 2013 senesinde vefat etmiştir. O'nun vefatından sonra tarikatta herhangi bir dağılma olmamış, halifelerinden olan Ali Yetkin Şekerci ve Atıf Uzunömeroğlu tarikatın yeni şeyhleri olarak kabul edilmişlerdir. Galibilerin faaliyette olduğu illerde yapılan istişareler sonucu bazı illerde Ali Yetkin Şekerci, bazı illerde de Atıf Uzunömeroğlu şeyh olarak kabul edilmiştir. Bütün Galibi dervişler tarafından her iki şeyhe karşı derin bir hürmet ve saygı gözlenmektedir. Galibilerin ibadetlerini yaptıkları mekanlara "Kitap Sünnet ve Asra Uygun İbadethane" adı verilmektedir. Galibi dervişleri bu mekanı daha çok dergah olarak isimlendirmektedir. Galibi dergahının iç süslemelerinde on iki köşeli ve sekiz köşeli süslemeler dikkat çekmektedir. On iki sayısının yukarıda söylendiği gibi on iki tarikatı, sekiz sayısının da Selçuklu yıldızını temsil ettiği tahmin edilmektedir İşte Galibilerin zikir öncesi yaptığı hazırlıklar: Zilsiz tef ve ney eşliğinde okunan ilahilere uyarak yaptıkları zikirden namazdan görüntüler: