Antalya’da Keşfihuzur öncüğünde sosyal medya hesaplarından örgütlenip bir araya gelen onlarca kişi Sarısu Gökdere mevkiinde sabah erken saatlerde eldiven ve çöp poşetleriyle toplanıp çevredeki plastik, izmarit, metal, cam ve bir çok doğaya atılmış materyalleri topladı.
Nurullah ve Lale Karakullukçu çifti organizasyonla ilgili: ” Biz iki yıldır bu bölgeye sıklıkla geliyoruz. Buraya her gelişimizde bölgenin daha da kirlendiğini ve çöplerin de arttığını gördük.
Bu durum doğasever olarak bizi çok rahatsız etti. Ormanlarımız hepimizin, buraları kirletip mahvetmek değil çocuklarımız için koruyup geleceğe bırakmak adına aklımıza böyle bir organizasyon fikri geldi.” İfadelerini kullandı.
Katılımcılardan Tuğba Gökten ise konuyla ilgili: ” Burası doğa koruma alanı içerisinde yer alan bir Milli Park. Ama görüyoruz ki, bu yalnızca isim olarak öyle adlandırılmış.
Yasak olduğu halde her hafta sonu buraya gelen ve ateş yakan, çöplerini almadan giden bilinçsiz insan çok fazla. Koruma altında olmasına rağmen denetimler de yok denilecek kadar az.
Biz bunların önüne geçilsin istiyoruz. Bugün çöplerimizi buraya atıyoruz ama gelecek hafta sonu yine aynı yere biz geliyoruz.
Çöplerini atmadan önce insanların bunları düşünmesi gerekir. Doğaya atılan özellikle plastik ve izmarit atıkları toprağı zehirliyor.
İmarlaşmanın hızlıca arttığı bu dönemde mevcut yeşil alanları, doğayı korumaya mecburuz. Elimizde kalan bu yerleri de bu şekilde zehirleyip, kirletirsek gidecek yerimiz kalmayacak.” sözleri kullandı.


30 dakikada 40 poşet çöp
Nurullah ve Lale Karakullukçu çifti: “ Gökdere mevkiinde çok küçük bir alanda 20 kişilik bir ekiple yarım saat gibi kısa bir süre içerisinde 40 poşet çöp topladık. Bu durum aslında bize ait olan ormanlarımızı nasıl kullandığımızı gösteriyor. Maalesef, bizi en çok üzen insanlarımızın doğaya karşı vurdumduymazlığı. Unutulmamalıdır ki, bizler doğaya mecburuz. Bizlerin amaçlarından biri de hem doğanın nasıl kirlendiğini göstermek hem de farkındalık yaratıp insanlarımızın duyarlılığını arttırabilmek ve çocuklarımızın beton yığınları yerine doğayla iç içe kuş sesleri eşliğinde toprağa dokunarak vakit geçirmelerini sağlamak” dedi.

Doğada bırakacağımız tek şey ayak izlerimiz olsun
Çocuklarıyla katılan doğaseverler ayrıca: ’’Çevre bilincini küçükken vermek gerekiyor çünkü çocuklar daha çabuk öğreniyorlar. İnsanlar doğada kimse görmüyor ve ben tekrar buraya gelmeyeceğim düşüncesiyle hareket ediyor. Fakat bu bilinci yerleştirirsek doğamız tertemiz, çevremiz daha çöpsüz olacak. Bu yüzden yetişkinler olarak elimizden geleni yapmalıyız.” ifadelerini kullandılar.
