Açıklamanın ardından soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK'nın Sincar'daki varlığı ile ilgili bir soruya şöyle cevap verdi; "Dün akşam itibariyle Irak Merkezi Yönetimi'nin Sincar'a yönelik bazı operasyon girişimlerini ben de doğrusu istihbarat örgütümüzden aldım. Bunun netice itibariyle, tamamen bittiği, bitmediği konusunda şu anda takipteyiz. Kısmi olarak bir müdahaleleri olmuş olabilir. Nitekim bugün de Irak'tan bu konularla ilgili olarak bir yetkili zaten Türkiye'ye gelecek. Onlarla da MİT Müsteşarımızın görüşmesi olacak. Bu görüşmelerden sonra çok daha sağlıklı bir neticeyi alırız. Temennimiz odur ki; Irak Merkezi Yönetimi gerçekten Sincar'da bir operasyon hakkıyla versin. Eğer bunu başarmak da bir sıkıntı varsa, burada da ikili görüşmelerimizi yapalım. Orada gereğini; Sincar'da biz yaparız"
IRAK'TAN BU KONULARLA İLGİLİ OLARAK BİR YETKİLİ TÜRKİYE'YE GELECEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AB ile köklü ilişkilerimiz var. Hükümetimiz döneminde bu ilişkiler hiç olmadığı kadar ilerlemiştir. Türkiye'nin AB yolculuğunda en iyi mesafeler bizim dönemimizde almıştır. Zaman zaman gerilimin arttığı, tıkanıkların yaşandığı dönemleri de hep birlikte gördük. Tamamen teknik bir boyut olarak ele alınması gereken teknik fasıllar konusuna belli siyasi çevreler tarafından nasıl bir siyasi boyut kazandırıldığına da şahit olduk. Türkiye olarak yolumuza döşenen mayınlara aldırmadan tam üyelik hedefiyle yolculuğumuzu sürdürdük. Bugün de AB üyeliği stratejik hedefimiz olmaya devam ediyor. Niyetini, gayesini ve ciğerini çok iyi bildiğimiz çevrelerin Türkiye'nin AB'de saygın, eşit, tam üye olarak hak ettiği yeri almasına engel olmasına asla izin vermeyeceğiz. Ülkemizin konumuna, gücüne ,dünyada, bölgede oynadığı role uygun şekilde AB ile görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Bugünkü zirvede daha önceden mutabakata vardığımız gelişmeleri de ele alacağız. Bölgesel ve güvenlik konularına ilaveten ülkemizin müzakere sürecinde karşılaştığı suni engellerin kaldırılması, katılım sürecimizin tekrar canlandırılması AB liderlerine tekrar ileteceğiz. Muhataplarımıza Türkiye'nin çifte standartlara tahammülü olmadığını bir kez daha hatırlatacağız" dedi.
"BİZİM SERGİLEDİĞİMİZ SAMİMİYETİ GÖSTERMEDİ, GÖSTERMİYOR" Erdoğan, "AB ile ekonomiden enerjiye, ulaşımdan terörle mücadeleye uzanan birçok konuda yüksek düzeyli diyalog mekanizmalarımız var. AB ile birlikte çalıştığımızda ne denli verimli sonuçlar çıktığını 2016'daki göç mutabakatı gözler önüne sermiştir. Ülkemiz mutabakatın tüm unsurlarını yerine getirmiş, Ege'deki insani kriz böylece dinmiştir. Ülkemizin anlaşmaya bağlılığını tüm AB'li liderler ikrar ediyor. AB kendi yükümlülüklerini yerine getirme konusunda bizim sergilediğimiz samimiyeti göstermedi, göstermiyor. Suriyeli mültecilere yönelik mali katkılarının halen çok cüzi bir kısmı ülkemize ulaştı. Bugün bu konuları ayrıntıları ile masaya yatıracağız" diye konuştu.
"ÜSTÜNE GİDİLMEZSE BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ YANDAŞLARI DAHA ÇOK PERVASIZ HALE GELECEKTİR" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayrıca Türkiye'nin terörle mücadelede AB'den amasız, fakatsız ve net bir işbirliği beklediğini tekrar vurgulayacağız. Ne yazık ki bu konuda AB'den bizzat kendi ilkeleri ile çelişen açıklamaları duyuyoruz. İki taraf arasındaki güvenin tekrar inşası için terörle mücadelede Avrupalı dostlarımızın desteğini almamız şarttır. Avrupa'da PKK'ya yönelik atılan bazı adımlar önemlidir ancak beklentilerimizi karşılamaktan çok uzaktır. Bölücü örgüt yandaşlarının Afrin operasyonu dolayısıyla Avrupa şehirlerinde sergiledikleri şiddet ve barbarlık inanıyorum ki, Avrupalı dostlarımızın da gözünü açmıştır. Camilerimizi ateşe veren sokaktaki vatandaşlarımıza saldıran Avrupalı şirketleri hedef alan teröristler, Avrupa'nın emniyeti için de çok büyük bir tehdittir. Şayet şimdiden önlem alınmazsa, üstüne gidilmezse bölücü terör örgütü yandaşları daha çok pervasız hale gelecektir. Türkiye olarak ikazlarımızı yapacak, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğiyle ibadet hürriyetinin tesisi noktasında meselenin takipçisi olacağız" dedi.
"GEREĞİNİ DE SİNCAR'DA BİZ YAPARIZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan bir gazetecinin, PKK'nın Sincar'a çekildiğine dair bilgilerin bulunduğunun sorması üzerine, "Dün akşam itibariyle Irak merkezi yönetiminin Sincar'a yönelik bazı operasyon girişimlerin bende istihbarat örgütümüzden aldım. Bunun netice itibariyle tamamiyle bitip bitmediği konusunda şu anda takipteyiz. Kısmı olarak bir mudahaleleri olmuş olabilir. Bugünde Irak'tan bu konularla ilgili olarak bir yetkili zaten Türkiye'ye gelecek. Onlarla da MİT Müsteşarımızın Bu görüşmelerden sonra çok daha sağlıklı bir neticeyi alırız. Temennimiz odur ki; Irak Merkezi Yönetimi gerçekten Sincar'da bu operasyonun hakkıyla versin. Eğer bunu başarmakta bir sıkıntı varsa, burada da ikili görüşmelerimiz yapalım. Orada gereğini de Sincar'da biz yaparız. Çünkü Sincar'a da bizim öyle çok tahammülümüz yok. 60-70 kilometrelik bir mesafede, bu kadar yakın bir mesafede olan ve terör örgütünün girip çıkmasının yoğun olduğu böyle bir yerde isminin şu olması, bu olması… Artık bunlara biz yabancı değiliz, alıştık. Ve PKK, YPG, PYD yeni yeni isimlerle bazı uydurma isimlerin de çıkmasıydı, bunları artık biliyoruz. Bundan sonra zaten çıkacak isimlere de pek yabancı olmayız. Bütün mesele o bölgeden bize yapılabilecek her hangi bir tacize karşı şunu bilecekler ki; Türkiye gereğini her an yapacaktır" yanıtını verdi.
"BİZİM SERGİLEDİĞİMİZ SAMİMİYETİ GÖSTERMEDİ, GÖSTERMİYOR" Erdoğan, "AB ile ekonomiden enerjiye, ulaşımdan terörle mücadeleye uzanan birçok konuda yüksek düzeyli diyalog mekanizmalarımız var. AB ile birlikte çalıştığımızda ne denli verimli sonuçlar çıktığını 2016'daki göç mutabakatı gözler önüne sermiştir. Ülkemiz mutabakatın tüm unsurlarını yerine getirmiş, Ege'deki insani kriz böylece dinmiştir. Ülkemizin anlaşmaya bağlılığını tüm AB'li liderler ikrar ediyor. AB kendi yükümlülüklerini yerine getirme konusunda bizim sergilediğimiz samimiyeti göstermedi, göstermiyor. Suriyeli mültecilere yönelik mali katkılarının halen çok cüzi bir kısmı ülkemize ulaştı. Bugün bu konuları ayrıntıları ile masaya yatıracağız" diye konuştu.
"ÜSTÜNE GİDİLMEZSE BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ YANDAŞLARI DAHA ÇOK PERVASIZ HALE GELECEKTİR" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayrıca Türkiye'nin terörle mücadelede AB'den amasız, fakatsız ve net bir işbirliği beklediğini tekrar vurgulayacağız. Ne yazık ki bu konuda AB'den bizzat kendi ilkeleri ile çelişen açıklamaları duyuyoruz. İki taraf arasındaki güvenin tekrar inşası için terörle mücadelede Avrupalı dostlarımızın desteğini almamız şarttır. Avrupa'da PKK'ya yönelik atılan bazı adımlar önemlidir ancak beklentilerimizi karşılamaktan çok uzaktır. Bölücü örgüt yandaşlarının Afrin operasyonu dolayısıyla Avrupa şehirlerinde sergiledikleri şiddet ve barbarlık inanıyorum ki, Avrupalı dostlarımızın da gözünü açmıştır. Camilerimizi ateşe veren sokaktaki vatandaşlarımıza saldıran Avrupalı şirketleri hedef alan teröristler, Avrupa'nın emniyeti için de çok büyük bir tehdittir. Şayet şimdiden önlem alınmazsa, üstüne gidilmezse bölücü terör örgütü yandaşları daha çok pervasız hale gelecektir. Türkiye olarak ikazlarımızı yapacak, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğiyle ibadet hürriyetinin tesisi noktasında meselenin takipçisi olacağız" dedi.
"GEREĞİNİ DE SİNCAR'DA BİZ YAPARIZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan bir gazetecinin, PKK'nın Sincar'a çekildiğine dair bilgilerin bulunduğunun sorması üzerine, "Dün akşam itibariyle Irak merkezi yönetiminin Sincar'a yönelik bazı operasyon girişimlerin bende istihbarat örgütümüzden aldım. Bunun netice itibariyle tamamiyle bitip bitmediği konusunda şu anda takipteyiz. Kısmı olarak bir mudahaleleri olmuş olabilir. Bugünde Irak'tan bu konularla ilgili olarak bir yetkili zaten Türkiye'ye gelecek. Onlarla da MİT Müsteşarımızın Bu görüşmelerden sonra çok daha sağlıklı bir neticeyi alırız. Temennimiz odur ki; Irak Merkezi Yönetimi gerçekten Sincar'da bu operasyonun hakkıyla versin. Eğer bunu başarmakta bir sıkıntı varsa, burada da ikili görüşmelerimiz yapalım. Orada gereğini de Sincar'da biz yaparız. Çünkü Sincar'a da bizim öyle çok tahammülümüz yok. 60-70 kilometrelik bir mesafede, bu kadar yakın bir mesafede olan ve terör örgütünün girip çıkmasının yoğun olduğu böyle bir yerde isminin şu olması, bu olması… Artık bunlara biz yabancı değiliz, alıştık. Ve PKK, YPG, PYD yeni yeni isimlerle bazı uydurma isimlerin de çıkmasıydı, bunları artık biliyoruz. Bundan sonra zaten çıkacak isimlere de pek yabancı olmayız. Bütün mesele o bölgeden bize yapılabilecek her hangi bir tacize karşı şunu bilecekler ki; Türkiye gereğini her an yapacaktır" yanıtını verdi.