Antalya Haber... Olay, 14 Şubat sabahı Antalya'nın Aksu ilçesi Altıntaş Mahallesi'nde meydana gelmişti. Düriye Çiğdem K., evinde tüfekle vurulmuş halde ölü bulunmuş, eşi Hüsamettin K. ise cansız bedenle karşılaştığını söyleyerek durumu yetkililere bildirmişti. Olay yerinde, el yazısıyla yazıldığı değerlendirilen ve intihara işaret eden bir mektup bulunmuştu.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Hüsamettin K.'nin "eşe karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanması talep edilmişti. İddianamede, mektup üzerinde sanığın parmak izinin bulunduğu ancak el yazısının maktule ait olduğunun kriminal raporla belirlendiği bilgisi yer alıyordu.
Kızının hayvansever, insanları ve çocukları seven, yaşam dolu bir kişilik olduğunu belirten Karacan, "Böyle kişiliğe sahip değildi. Bu beş buçuk ayda ne yaşadıysa bu noktaya nasıl geldiyse araştırılsın istiyorum" dedi.
Baba Ekrem Karacan da mahkemeye büyük ümitlerle gittiklerini ancak tek celsede kararın çıktığını belirterek, "Ben toprağa girinceye kadar bu işin peşini bırakmayacağım" sözleriyle kararlılığını ifade etti.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Hüsamettin K.'nin "eşe karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanması talep edilmişti. İddianamede, mektup üzerinde sanığın parmak izinin bulunduğu ancak el yazısının maktule ait olduğunun kriminal raporla belirlendiği bilgisi yer alıyordu.
Tek celsede beraat ve tahliye kararı: Aile şaşkın!
Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 23 Haziran'da görülen ilk duruşmada savcılık, Hüsamettin K.'nin suçu işlediğine dair "şüpheden uzak, kesin delil bulunmadığı" gerekçesiyle beraat mütalaası sundu. Mahkeme heyeti de bunun üzerine Hüsamettin K.'nin beraatine ve tahliyesine karar verdi.
"Kızım evliliği ölüm için mi seçti?"
Duruşmanın ardından derin üzüntülerini dile getiren anne Dudu Karacan, kızının intihar ettiğine inanmadığını vurguladı: "Beş buçuk aylık evliydi benim kızım. Bu arada ne yaşadı, neyi yaşadı? Benim kızım hayat dolu bir insandı. Ufak tefek şeylerden kendini mutlu eden bir insandı. Evliliği ölüm için mi seçti? Beş buçuk ayda ne yaşadı? İnsan, evliliği yaparken, beş buçuk ay sonra ‘annem babam gelsin cenazemi alsın' mı der?"
Kızının hayvansever, insanları ve çocukları seven, yaşam dolu bir kişilik olduğunu belirten Karacan, "Böyle kişiliğe sahip değildi. Bu beş buçuk ayda ne yaşadıysa bu noktaya nasıl geldiyse araştırılsın istiyorum" dedi.
Baba Ekrem Karacan da mahkemeye büyük ümitlerle gittiklerini ancak tek celsede kararın çıktığını belirterek, "Ben toprağa girinceye kadar bu işin peşini bırakmayacağım" sözleriyle kararlılığını ifade etti.
Avukat Ateş: Acele bir karar, istinafa taşındı!
Mağdurun avukatı Erdem Ateş, kararın "acele bir karar" olduğunu düşündüklerini belirterek, "İddianame, kadına ve eşe yönelik kasten öldürme nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet istemiyle açıldı. Savcı beraat mütalaası verdi. Biz yazılı savunmamız için süre istedik ancak reddedilerek beraat kararı verildi" dedi. Kararı istinafa taşıdıklarını ve Bölge Adliye Mahkemesi'nden olumlu bir sonuç almayı beklediklerini söyleyen Ateş, "Çiğdem geri gelmeyecek ama en azından bu sadece bu dosya değil, tüm kadınlar için de önemli bir süreç" ifadelerini kullandı. Aile, adli tıp profesörleri ve ağır ceza alanında çalışan hocalarla birlikte cevap dilekçelerini hazırlıyor.
