Antalya'da yankı uyandıran ve kamuoyunun vicdanını yaralayan cinsel istismar davasının ikinci duruşması, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşti. Sivil toplum kuruluşları, kadın ve çocuk hakları savunucuları ile Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği temsilcileri duruşmayı yakından takip etti.
13 yıl sonra gelen şikayet ve iddialar
Davada, henüz 13 yaşındayken bir STK'nın tiyatro grubunda tiyatro eğitmeni olan Ü.Z.A. tarafından sistematik cinsel istismara uğradığını iddia eden Y.E.'nin şikâyeti yargıya taşındı. Sanık Ü.Z.A., "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" ve "cebir, tehdit veya hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlamalarıyla yargılanıyor. İlk duruşmada SEGBİS aracılığıyla ifade veren Y.E., sanığın kendisini şiirler ve yazılarla etkisi altına alarak cinsel istismarda bulunduğunu detaylı bir şekilde anlatmıştı.
Avukat Tozbey: Sanık tutuklanmalı!
İkinci duruşmada mağdur Y.E.'nin avukatlığını üstlenen Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey, sanık Ü.Z.A.'nın derhal tutuklanmasını talep etti. Sanık ise önceki savunmasını tekrar ederek suçlamaları reddetti ve aralarındaki ilişkinin platonik olduğunu ileri sürdü.
Dengeleri değiştirecek yeni tanık beyanı
Duruşmanın en önemli gelişmesi, Ü.Z.A. tarafından yıllar önce benzer bir tacize uğradığını iddia eden yeni bir kadın tanığın dinlenmesi oldu. Tanık, olayın kamuoyuna yansımasından çekindiği için o dönemde şikayette bulunamadığını belirtti. Bu yeni tanık beyanı, davanın seyrini değiştirebilecek kritik bir unsur olarak değerlendiriliyor.
Tutuklama talebi yine reddedildi
Mahkeme heyeti, savcının tutuklama talebini ikinci kez reddederek sanığın tutuksuz yargılanmasına devam edilmesine ve adli kontrol tedbiri uygulanmamasına karar verdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya müdahillik talebi ise kabul edildi. Dava, 3 Ekim 2025 tarihine ertelendi.
"Mücadelemiz sürecek"
Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan Avukat Müjde Tozbey, "13 yaşında bir yıl boyunca yaşadığı ağır tecavüzü, 13 yıl sonra mücadeleyle ortaya çıkaran genç kadının yanındayız. Sanığın tutuklanması için mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi. Tozbey, sanığın "ünlü bir yazar olduğu ve kendisine hayranlık duyan genç bir kadının iftirasıyla karşı karşıya olduğu" iddialarına karşılık, dinlenen yeni tanığın benzer bir davranışta bulunulduğunu ifade etmesinin dosya için çok önemli olduğunu vurguladı.
Avukat Tozbey ayrıca, sanığın duruşmanın basına kapatılması yönündeki talebinin mahkemece reddedildiğini belirterek, "Tanıklarımız bunun bir platonik aşk olmadığını, cinsel istismar olduğunu söyledi. Gencecik bir kadının 13 yıl önce yaşadığı ağır olay nedeniyle bugün iftira atması için hiçbir gerekçesi yok, hiçbir düşmanlıkları yok. İstanbul'da ünlü bir şirkette çalışan, yönetici olan genç bir kadının İstanbul'daki özgür hayatını bırakıp Antalya'da durup dururken tiyatro hocasını suçlaması için hiçbir gerekçesi ve bahanesi yok. Biz genç kadının arkasındayız" ifadelerini kullandı.
Kadın dernekleri temsilcileri de adliye önünde yaptıkları açıklamada sanığın tutuklanması için çağrıda bulundu. Dava, çocuk istismarı vakalarında adalet arayışının ve yargı süreçlerinin yakından takip edilmesinin önemini bir kez daha ortaya koydu.
