Antalya Valisi Hulusi Şahin[/caption]
Vali bey, "Yapacak çok işimiz var sosyal medyaya ayıracak hiç zamanım yok" diyor. Çok haklı. Sonuçta valiliğin projelerini, programlarını yayınladıkları kurumsal sayfaları var. Aynıları için bir de şahsi hesaplarda zaman harcamak demek ki bu valinin kitabında yazmıyor. Buna da herkes saygı duymalı.
Yıllardır haberciler olarak vali dışında kimseden bilgi alamıyorduk. Bir trafik kazası haberi için vali aranır mı? Yeni vali gelir gelmez bürokratları ile yaptığı ilk toplantıda yıllardır uygulanan basına beyanat yasağını kaldırdı ve daire amirlerinin kendi birimleri ile ilgili gazetecilere açıklama yapabileceğini, televizyona beyanat verebilecekleri talimatını vermiş. Satır arasında da paylaşım ve kıskançlıktan söz etmiş. Kısacası benim bürokratım iyi iş yaparsa kendi açıklamasını reklamını da yapsın kıskançlık yapıp çalışanın önünü kesmem demeye getirmiş. Çünkü her bürokratın yaptığı güzel işler yine valiye yazar. Bence son derece doğru bir karar.
Vali kral benim demiyor. Herkese sorumluluk paylaşımı enjekte ediyor. Geçmişte bürokratını kıskanan valiler gördük, yaşanan ahenk sorunlarını da. Helal olsun yeni valiye diyor, kendisine basına beyanat yasağını kaldırdığı için peşinen teşekkür ediyoruz.
Antalya'nın bir toparlanmaya ihtiyacı var. Seçilmiş bürokrat ve STK'lar arasında ciddi bir koordinasyonsuzluk var. Bu koordinasyonu sağlayacak, masaya yumruğunu vuracak olan yine şehrin valisidir.
Kentte otorite adeta yerlerde sürünüyor. Basit bir örnek vermem gerekirse valinin de yönetimlerinde olduğu Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası gibi kurumların ortak kurduğu kentin ortak değeri kurumlar var. ASBAŞ, ALDAŞ, OSB gibi. Bu kurumların çoğunda vali onursal başkandır. Mülki amir olarak toplantılara başkanlık eder. Sormak isterim binlerce üyesi olan kentin en büyük sivil toplum örgütü başkanı ASBAŞ ve ALDAŞ'da neden temsil edilmiyor. Yeni valimiz eğer bu konuda ilgili kurumlardan bilgi alırsa benim ne kadar haklı olduğumu anlayacaktır.
Gerçekten bir toparlanmaya ihtiyacımız var sayın valim. Antalya sıradan bir il değildir. Sizin de basın toplantısında izah ettiğiniz gibi ülkemizin döviz kapısı her konuda lider bir kentten bahsediyoruz.
Kentin seçilmişleri bürokratları politikacıları STK'ları her biri ayrı telden çalıyor, çoğu birbirleri ile küs ve bu karmaşık durum Antalya'ya çok ciddi zarar veriyor.
Sizin liderliğiniz de kentin tüm dinamiklerinin birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek, rabbimin bize sunduğu zamanı, imkanları, tüm enerjimizi, hiç bir ayrım yapmaksızın ülkemizin milletimizin yararına var gücümüzle çalışmaya harcamalıyız.
Kıskançlıklar, çekememezlikler, sen ben kavgaları, adam kayırmalar bu kentte iyice ayyuka çıktı sayın valim. Ciddi bir başı bozukluk, ciddiyetsizlik ve keşmekeş var. Bu söylediklerim bir gazeteci gözlemdir. Kamuda da benzer sorunlar var. İnanın kentin enerjisi boşa ya da bir kaç kişinin cebine harcanıyor.
Yazılacak çizilecek o kadar çok sorun var ki.
Dertli miyiz dertli. Ancak bu yüksek nem ve bunaltıcı sıcaklarda sorunlarla sizleri birde ben bunaltmak istemiyorum.
Aslında bu yazı yeni gelen valimize bir hoş geldin yazısıdır. Önümüzdeki günlerde daha somut verilerle 40 yıllık kent deneyimimize dayalı sorunlar ve çözüm önerilerini elbette kaleme alırız.
İyi hizmetler üretmeniz dileğimle Antalya'mıza hoş geldiniz.
Yeni valimiz Hulusi Şahin ve Antalya
40 yıllık meslek hayatımın büyük çoğunluğu Tercüman, Akşam, Sabah gibi yaygın medya kuruluşlarının Antalya temsilciliğini yaparak geçti. Bu süre içerisinde Antalya'da görev yapan valilerin inanın sayısını hatırlamıyorum. Ancak olumlu veya olumsuz Antalya'da iz bırakan valilerimizin bir kısmının isimlerini, yüzlerini, yaptıklarını unutmuyorum.
40 yıllık meslek hayatımın büyük çoğunluğu Tercüman, Akşam, Sabah gibi yaygın medya kuruluşlarının Antalya temsilciliğini yaparak geçti. Bu süre içerisinde Antalya'da görev yapan valilerin inanın sayısını hatırlamıyorum. Ancak olumlu veya olumsuz Antalya'da iz bırakan valilerimizin bir kısmının isimlerini, yüzlerini, yaptıklarını unutmuyorum.
Antalya sokaklarında 20 kişi çevirin sorun son 20 yılın vali, belediye başkanı ve milletvekillerinin isimlerini büyük çoğunluğu isim veremez veren de bir ya da iki kişinin adını verebilirler.
Bu noktada seçilmiş veya atanmışların ismini ancak yaptıklarıyla hatırlamak mümkün. İsimleri unutulsa bile bıraktıkları eserler ve halka dokunuşlarıyla iz bırakanlar asla unutulmaz.
İsimlerini tek tek yazmak istemiyorum ancak yaptığı güzel işlerle iz bırakan valilerimiz de oldu. Onlardan Allah razı olsun.
40 yıllık bir haberci olarak teşrik-i mesai yaptığımız kişilerdir atanmışlar, seçilmişler ve sivil toplum örgütleri. Onlar bize biz onlara not veririz her daim ve yaptığımız haberlerle de biz onlarda olumlu veya olumsuz iz bırakırız. Karnelerimiz karşılıklı kabarıktır, onlar bizi, biz onları çok iyi biliriz.
Haber olmak için ağaca tırmanan, dama çıkan validen, hakkında olumsuz haberler yayınlayan gazeteyi kapattıran valiye kadar biz neler gördük neler.
Antalya'nın yeni valisi Hulusi Şahin diğer valilerde pek alışık olmadığımız bir tarzla çıktı dün habercilerin karşısına.
Mesela memleketin sosyal medya maymununa döndüğü günümüzde bu valinin şahsi hiç bir tane sosyal medya hesabının olmaması ilginç değil mi?
[caption id="attachment_693160" align="alignnone" width="640"] Antalya Valisi Hulusi Şahin[/caption]
Vali bey, "Yapacak çok işimiz var sosyal medyaya ayıracak hiç zamanım yok" diyor. Çok haklı. Sonuçta valiliğin projelerini, programlarını yayınladıkları kurumsal sayfaları var. Aynıları için bir de şahsi hesaplarda zaman harcamak demek ki bu valinin kitabında yazmıyor. Buna da herkes saygı duymalı.
Yıllardır haberciler olarak vali dışında kimseden bilgi alamıyorduk. Bir trafik kazası haberi için vali aranır mı? Yeni vali gelir gelmez bürokratları ile yaptığı ilk toplantıda yıllardır uygulanan basına beyanat yasağını kaldırdı ve daire amirlerinin kendi birimleri ile ilgili gazetecilere açıklama yapabileceğini, televizyona beyanat verebilecekleri talimatını vermiş. Satır arasında da paylaşım ve kıskançlıktan söz etmiş. Kısacası benim bürokratım iyi iş yaparsa kendi açıklamasını reklamını da yapsın kıskançlık yapıp çalışanın önünü kesmem demeye getirmiş. Çünkü her bürokratın yaptığı güzel işler yine valiye yazar. Bence son derece doğru bir karar.
Vali kral benim demiyor. Herkese sorumluluk paylaşımı enjekte ediyor. Geçmişte bürokratını kıskanan valiler gördük, yaşanan ahenk sorunlarını da. Helal olsun yeni valiye diyor, kendisine basına beyanat yasağını kaldırdığı için peşinen teşekkür ediyoruz.
Antalya'nın bir toparlanmaya ihtiyacı var. Seçilmiş bürokrat ve STK'lar arasında ciddi bir koordinasyonsuzluk var. Bu koordinasyonu sağlayacak, masaya yumruğunu vuracak olan yine şehrin valisidir.
Kentte otorite adeta yerlerde sürünüyor. Basit bir örnek vermem gerekirse valinin de yönetimlerinde olduğu Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası gibi kurumların ortak kurduğu kentin ortak değeri kurumlar var. ASBAŞ, ALDAŞ, OSB gibi. Bu kurumların çoğunda vali onursal başkandır. Mülki amir olarak toplantılara başkanlık eder. Sormak isterim binlerce üyesi olan kentin en büyük sivil toplum örgütü başkanı ASBAŞ ve ALDAŞ'da neden temsil edilmiyor. Yeni valimiz eğer bu konuda ilgili kurumlardan bilgi alırsa benim ne kadar haklı olduğumu anlayacaktır.
Gerçekten bir toparlanmaya ihtiyacımız var sayın valim. Antalya sıradan bir il değildir. Sizin de basın toplantısında izah ettiğiniz gibi ülkemizin döviz kapısı her konuda lider bir kentten bahsediyoruz.
Kentin seçilmişleri bürokratları politikacıları STK'ları her biri ayrı telden çalıyor, çoğu birbirleri ile küs ve bu karmaşık durum Antalya'ya çok ciddi zarar veriyor.
Sizin liderliğiniz de kentin tüm dinamiklerinin birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek, rabbimin bize sunduğu zamanı, imkanları, tüm enerjimizi, hiç bir ayrım yapmaksızın ülkemizin milletimizin yararına var gücümüzle çalışmaya harcamalıyız.
Kıskançlıklar, çekememezlikler, sen ben kavgaları, adam kayırmalar bu kentte iyice ayyuka çıktı sayın valim. Ciddi bir başı bozukluk, ciddiyetsizlik ve keşmekeş var. Bu söylediklerim bir gazeteci gözlemdir. Kamuda da benzer sorunlar var. İnanın kentin enerjisi boşa ya da bir kaç kişinin cebine harcanıyor.
Yazılacak çizilecek o kadar çok sorun var ki.
Dertli miyiz dertli. Ancak bu yüksek nem ve bunaltıcı sıcaklarda sorunlarla sizleri birde ben bunaltmak istemiyorum.
Aslında bu yazı yeni gelen valimize bir hoş geldin yazısıdır. Önümüzdeki günlerde daha somut verilerle 40 yıllık kent deneyimimize dayalı sorunlar ve çözüm önerilerini elbette kaleme alırız.
İyi hizmetler üretmeniz dileğimle Antalya'mıza hoş geldiniz.
Antalya Valisi Hulusi Şahin[/caption]
Vali bey, "Yapacak çok işimiz var sosyal medyaya ayıracak hiç zamanım yok" diyor. Çok haklı. Sonuçta valiliğin projelerini, programlarını yayınladıkları kurumsal sayfaları var. Aynıları için bir de şahsi hesaplarda zaman harcamak demek ki bu valinin kitabında yazmıyor. Buna da herkes saygı duymalı.
Yıllardır haberciler olarak vali dışında kimseden bilgi alamıyorduk. Bir trafik kazası haberi için vali aranır mı? Yeni vali gelir gelmez bürokratları ile yaptığı ilk toplantıda yıllardır uygulanan basına beyanat yasağını kaldırdı ve daire amirlerinin kendi birimleri ile ilgili gazetecilere açıklama yapabileceğini, televizyona beyanat verebilecekleri talimatını vermiş. Satır arasında da paylaşım ve kıskançlıktan söz etmiş. Kısacası benim bürokratım iyi iş yaparsa kendi açıklamasını reklamını da yapsın kıskançlık yapıp çalışanın önünü kesmem demeye getirmiş. Çünkü her bürokratın yaptığı güzel işler yine valiye yazar. Bence son derece doğru bir karar.
Vali kral benim demiyor. Herkese sorumluluk paylaşımı enjekte ediyor. Geçmişte bürokratını kıskanan valiler gördük, yaşanan ahenk sorunlarını da. Helal olsun yeni valiye diyor, kendisine basına beyanat yasağını kaldırdığı için peşinen teşekkür ediyoruz.
Antalya'nın bir toparlanmaya ihtiyacı var. Seçilmiş bürokrat ve STK'lar arasında ciddi bir koordinasyonsuzluk var. Bu koordinasyonu sağlayacak, masaya yumruğunu vuracak olan yine şehrin valisidir.
Kentte otorite adeta yerlerde sürünüyor. Basit bir örnek vermem gerekirse valinin de yönetimlerinde olduğu Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası gibi kurumların ortak kurduğu kentin ortak değeri kurumlar var. ASBAŞ, ALDAŞ, OSB gibi. Bu kurumların çoğunda vali onursal başkandır. Mülki amir olarak toplantılara başkanlık eder. Sormak isterim binlerce üyesi olan kentin en büyük sivil toplum örgütü başkanı ASBAŞ ve ALDAŞ'da neden temsil edilmiyor. Yeni valimiz eğer bu konuda ilgili kurumlardan bilgi alırsa benim ne kadar haklı olduğumu anlayacaktır.
Gerçekten bir toparlanmaya ihtiyacımız var sayın valim. Antalya sıradan bir il değildir. Sizin de basın toplantısında izah ettiğiniz gibi ülkemizin döviz kapısı her konuda lider bir kentten bahsediyoruz.
Kentin seçilmişleri bürokratları politikacıları STK'ları her biri ayrı telden çalıyor, çoğu birbirleri ile küs ve bu karmaşık durum Antalya'ya çok ciddi zarar veriyor.
Sizin liderliğiniz de kentin tüm dinamiklerinin birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek, rabbimin bize sunduğu zamanı, imkanları, tüm enerjimizi, hiç bir ayrım yapmaksızın ülkemizin milletimizin yararına var gücümüzle çalışmaya harcamalıyız.
Kıskançlıklar, çekememezlikler, sen ben kavgaları, adam kayırmalar bu kentte iyice ayyuka çıktı sayın valim. Ciddi bir başı bozukluk, ciddiyetsizlik ve keşmekeş var. Bu söylediklerim bir gazeteci gözlemdir. Kamuda da benzer sorunlar var. İnanın kentin enerjisi boşa ya da bir kaç kişinin cebine harcanıyor.
Yazılacak çizilecek o kadar çok sorun var ki.
Dertli miyiz dertli. Ancak bu yüksek nem ve bunaltıcı sıcaklarda sorunlarla sizleri birde ben bunaltmak istemiyorum.
Aslında bu yazı yeni gelen valimize bir hoş geldin yazısıdır. Önümüzdeki günlerde daha somut verilerle 40 yıllık kent deneyimimize dayalı sorunlar ve çözüm önerilerini elbette kaleme alırız.
İyi hizmetler üretmeniz dileğimle Antalya'mıza hoş geldiniz.
Editör Hakkında
Yorumlar