Böbrekleri Korumak ve Kronik Böbrek Hastalığı

06.06.2017 18:00

Kabaca tariflersek, üç aydan uzun süreyle böbrek fonksiyonlarının %60 altında seyretmesine kronik böbrek hastalığı ( KBH ) diyoruz. Mesleki anlamda daha detaylı…

Kabaca tariflersek, üç aydan uzun süreyle böbrek fonksiyonlarının %60 altında seyretmesine kronik böbrek hastalığı ( KBH ) diyoruz. Mesleki anlamda daha detaylı tanımlamalar ve evrelemeler var, ancak detaylar nefrologları ilgilendiriyor. Basit KBH tanımını yukarıdaki gibi bilmek yeterlidir. Hastalığın erken dönemlerinde tek bulgu kanda üre ve kreatinin yüksekliği, idrarda ise protein kaçağı olmasıdır. Hastalığın son evrelere kadar belirti vermemesi veya hafif iştahsızlık, halsizlik, gece sık idrara gitme gibi bulgularla sinsi seyretmesi KBH´ın önemli bir özelliğidir. Bu nedenle toplumda farkındalık oranı düşük bir hastalıktır ve çoğu hasta iş işten geçtikten sonra, yani böbrek fonksiyonları %10´un altına indikten sonra ve belirtiler oturduğunda gelmektedir. KBH, erken teşhisin gidişatı değiştirebileceği bir hastalıktır.

O halde farkındalığı arttırmak için toplumu böyle bir hastalığın varlığından haberdar etmemiz gerekiyor. Gelişmiş ülkelerdeki gibi yılda bir kez de olsa rutin böbrek tetkiklerimizi yaptırmak erken teşhis için çok önemlidir. KBH, diyabet, hipertansiyon ve kalp damar sorunlarından sonra toplumda %10 gibi yüksek bir oranda mevcuttur. Ve ne yazık ki ülkemizde milyonlarca insan hastalığının farkında değildir.

Çoğu kişi gazete veya TV´deki doktora şunu sorar; Böbreklerimizi korumak için ne yapmalıyız? Bu sorunun cevabı,  bulaşık makinenizi korumak için calgon kullanın veya dişinizi her gün colgate ile fırçalayın örneklerindeki gibi basit değildir. Sizi iki kelime ile başımdan savarım; her gün 3 litre su iç böbreğin korunur kardeşim! Evet, bu cevap ne yazık ki en çok verilen baştan savma cevaptır ve yanlış bir cevaptır. Evet, lütfen sıradaki soruyu alalım! Konunun uzmanı olmayan tam da bunu söyler!  

Yerimiz dar, bana uzun yazma okunmuyor diyorlar. O yüzden gelin kısa ve öz bilgiler verelim. En büyük yanılgı günde üç litre su içmenin böbreği koruyacağıdır. Al sana calgon! Böyle bir zırvalama doğru değildir. Ancak ve sadece böbrek taşı düşürenlere bunu tavsiye edebilirsiniz ki o zaman doğrudur. Böbrekleri sağlıklı insanların günde 1,5 litre su içmesi, hadi yazları biraz daha artırması vücudun ihtiyacını karşılar, böbreğin ayrıca bir pancar gibi sulama işlemine ihtiyacı yoktur. Spor yaparsın, koşarsın, terlersin o durumlarda suyu belki beş litre içersin, çünkü kaybın çoktur ve susadıkça içersin. Bu vücut ihtiyacıdır, böbrek ihtiyacı değil. Bol bol su için böbreğinizi koruyun diyen bir salak, sizin sadece bol bol tuvalete gitmenize ve üstüne bir de böbreğinizi boşuna yormanıza yol açar. Böbrek bir çiçek değildir ve onu sulamanıza gerek yoktur. Mühim olan vücudun su ihtiyacıdır, bu günde 1,5-2 litre ile korunur. Böbrek için vücut suyunun normal olması yeterlidir. Fazlası gerekirse zaten susama hissiniz olur ve içersiniz. Canınız su istemediği halde zorla vücuda su bindirmek akıllıca bir hareket olamaz. 

Böbrekleri hasta olan, yani KBH olan hastalara bol bol su iç üreni düşürür demek çok yanlıştır. Bu yanlışı yapanları ne yazık ki çok görüyoruz ve bunun sonuçları ödeme yol açıyor, tuz yani Na iyonu düşmesi oluyor. Bulantı ve kusma başlıyor, inatla su içmeye devam edenler acillik oluyor, bazısı komaya giriyor. Doğrusu onlara da günde 1,5 litre suyu fazla geçmemeleri ancak susarlarsa bu miktarı aşabilecekleri söylenmelidir. Yani KBH´da su fazlalığı su zehirlenmesi yapacaktır, bu nedenle su arttırılmamalı, tersine fazla su içmekten kaçınılmalıdır. Biz buna üst limit 1,5 litre diyelim.

Böbrekleri korumanın kabul edilmiş bir yolu, pek hoşunuza gitmeyecek ama her türlü eti yani aşırı proteinli gıdaları fazla almamaktır. Aşırı protein tüketimi, sizin bilmem ama  böbreğinizin ömrünü kısaltır. Mangal yapıp iki kilo eti mideye indirmek, kas yapacağım diye on yumurta içmek veya kas yapayım diye protein tozları kullanmak böbreğe zarar verir. Sizi bilmem ama böbreğim 120 yıl yaşasın diyorsanız önerim şu olur; günde en fazla 100 gram et tüketin, fazlası gereksizdir, bir yumurta yiyin fazlası gereksizdir, bir litre süt içmeyin bir bardak yeterlidir, yarım kilo değil bir kase yoğurt yeterlidir. Benim gibi kuru fasulye ve baklagillere düşkünseniz proteini içerikleri fazladır sekiz kaşıkta bırakın, doymazsanız suyuna ekmek bandırın. Yani fazla protein böbreğe iyi gelmez. 

Tuz mevzusu hepinizin malumudur. Tuz sadece böbreğin değil tüm kalp damar sistemi ve beyin damarları için bildiğiniz zehirdir. Tuz tüketiminde önerim basittir, ekmeğiniz normal tuzlu olsun ama yemekleriniz az tuzlu olsun. Bu sağlıklı kişilere tavsiyemdir. Eğer tansiyon, kalp, böbrek,  şeker, felç vesaire hastalığınız varsa önerim gene basit, ekmeğiniz yine normal tuzlu olsun ama yemekleriniz tuzsuz olsun. 

Sigaranın böbrek sağlığı için çok zararlı olduğu, böbrek kılcal damarlarını tıkadığı ve varsa KBH´nızın  hızla ilerlemesine yol açtığını önemle belirtelim.

Tansiyon hastalarında böbrek etkilenmesi ve hasarı sık olmaktadır. Altı ayda bir böbrek testleri yaptırın. Tansiyonunuzu 130/80 değerini geçmeyecek şekilde ayarlatın. Bu konuda kapımız hepinize açıktır. Tuz konusuna çok dikkat edin. Ekmek normal, yemek tuzsuz.

Böbreğinizi korumanız için bir diğer önerim leblebi gibi ağrı kesici içmemenizdir. Ağrı kesicilerin çoğunluğu yıllar içinde birikim yaparak böbreğe zarar verir. Tavsiyem haftada ikiden fazla ağrı kesici almayın. Grip gibi durumlarda kısa süreli kullanımlarda sakınca yoktur. Romatizma veya eklem hastalıkları nedeniyle sürekli ağrı kesici alıyorsanız mutlaka altı ayda bir böbrek testlerinize baktırın. 

Sebze yemeklerini severiz, bende çok severim ancak çoğu sebzede başta ıspanak olmak üzere bolca oxalat vardır, bu madde böbrek taşlarına yol açar ve tek bağlayıcısı kalsiyumdur. Ben sebze yemeklerini bir kase yoğurtla yerim. Dolayısıyla oxalatı yoğurttaki kalsiyum bağlar ve taş oluşmaz. Böylece böbreğiniz korunur. Unutmayalım sebze yemeğinin yanında yoğurt olacak. Yine çayda da bu madde boldur, aşırı çay ve demli çay içmek böbrek sağlığı için iyi değil. Mümkünse açık çay için veya çaya biraz süt katın. Kahveyi de bu nedenle sütlü içmek faydalıdır.

Dedim ya cevabı basit bir soru değil ve bu konu çok uzayabilir, özetle bu bilgiler şimdilik yeterli, yeri gelince devam ederiz...

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

ŞANS OYUNLARI

On Numara
Şans Topu
Sayısal Loto
Süper Loto